Çankırı İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

Eldivan

   ELDİVAN

   1958 yılında ilçe olan Eldivan Çankırı'ya 18 kilometre uzaklıkta olup, il merkezinin güney batısında kurulmuştur. İlçe topraklarının kuzeyinde Korgun, doğusunda Çankırı, güneyinde Ankara ve batısında Şabanözü ilçesi vardır. 346 km karelik bir yüzölçümüne sahiptir. İlçede halkın başlıca geçim kaynakları tarım ve hayvancılıktır. Karasal iklimin egemen olduğu yazları sıcak kışları soğuk ve karlı geçer.
   Dağlık alanlar çam ağaçları ve meşe koruklarıyla kaplıdır. Orman deşe alan da ise yabani meyve türleri yetişir. İlçe sebze ve meyve yetiştiriciliğinde ön plana çekmiştir. Türkiye nin en önemli kiraz bağları Eldivan ilçesinde bulunmaktadır.
   Eldivan'ın tarihi ve mimari yapıtlarından birisi; Gölez köyünde bulunan Eski Camii'dir. Yapılış Tarihi bilinmemektedir. Kare Planlı pandantif geçişli kubbe ile örtülü iken kubbesinin yıkılması üzerine ahşap çatı ile kapatılmıştır: Minare; kuzeybatı köşede,kare kaideli, silindirik gövdeli ve pabuçluktan sonrası yıkıktır. Duvarlar kireç taşı, doğu cephede bulunan pencerenin korkulukları taştandır. Mihrabı taştan ve kavsarası dört sıra mukarnaslıdır. Niş kısmında geometrik desenler, ilk mukarnas dizisinde rozetler görünür. Bir değer mimari yanıysa, Seydiköyü nde bulunan Hacı Muradı Veli Türbesi ve Camii'dir. Eser; maloz taştan yapılmış, yalın, ahşap çatılıdır. Cami ve türbe iç içe aynı yapı altındadır. Hacı Murad-ı Veli nin ölüm tarihi 1207 olduğuna göre, türbe bu tarihten sonra yapılmış, çeşitli dönemlerde yapılan bakım ve onarımlarla bugünkü halini almıştır. Camii boyuna dikdörtgen planlı, düz ahşap tavanlı, türbe kısmının üzerini de kapatacak biçimde alaturka kiremit kaplı çatılıdır. Güneybatı köşede tuğladan sekiz sıra kirpi saçaklı pah yer alır. Camii'nin doğu duvarına bitişik türbenin kare planlı ve ahşap tavanlı ön mekanında Hacı Murad-ı Veli nin oğlu ve kızlarının sandukası ile yörede kutsal sayılan iki göktaşı bulunur.Hacı Murad-ı Veli nin kabrinin bulunduğu asıl türbe, kare planlı ve tromp geçişli kubbe ile örtülüdür.Mimari olarak büyük özelliği bulunmamakla birlikte , Horasan Erenleri'nden olan Hacı Murad-ı Veli'nin türbesi olması sebebiyle önem arz etmekte ve çok sayıda ziyaretçi çekmektedir.

Eldivan ilçesi, nadide tabii güzelliklere ve günübirlik imkanlara sahip bir yerleşim yeridir. Eldivan dağı nın ilçeye bakan tarafları çoğunlukla çam olmak üzere meşe, yabani fındık, dağ kavağı ağaçlarıyla ve zengin bir orman altı bitki örtüsüyle kaplıdır. Bülbül Pınarı Mesire Yeri; Eldivan Dağı eteklerinde, ovaya hakim bir tepe de, muhteşem manzarasıyla günübirlik geziler için tercih edilen bir mekandır. İlçe merkezine 5 km. mesafede bulunan Bülbül Pınarı Orman İçi Mesire Yeri ne asfalt bir yolla ulaşılmaktadır. Bahar ve yaz günlerinde yoğun bir ziyaretçi akımına uğrayan mesire yerinde geniş bir alana yayılmış ocaklıklar, çeşmeler, yağmur barınağı, seyir teras kulesi ve yataklı bungalov tipi bir dinlenme evi bulunmaktadır. Bülbül Pınarı Mesire Yeri'nin dışında Karadere ve Saray Göletleri çevreleri ile orman içindeki çeşme ve su kaynaklarının civarında da çok sayıda piknik ve kamp yapmaya elverişli alanlar mevcuttur. Tabi güzelliklerinin yanı sıra kiraz üretimi ile de meşhur olan Eldivan ilçemizde, Kiraz Bayramı geleneğini sürdürmek amacıyla düzenlenen festival, geleneksel olarak devam ettirilmektedir. Cuma günü başlayan ve üç gün süren etkinliklerin birinci gününde Hacı Murad-ı Veli anılmakta; İkinci gün kiraz yarışmaları, mahalli ve milli oyunlar, gençlik ve halk konserleri, sergiler, THK tarafından paraşüt atlayışları gerçekleştirilmekte; Üçüncü gün ise milli düzeyde yağlı pehlivan güreşleri yapılmaktadır.

 

   HACI MURAD-I VELİ


   Türk ve İslam Dünyası’nın Orta Asya’ da Maveraünnehir bölgelerinin Aral ve Balkaş Gölleri’nin bulunduğu Batı Türkistan’ın Sayram Kasabası’nda 1117 tarihinde doğar. Aliyül-büka babasıyla birlikte hacca gitmek üzere Türkistan’dan ayrılır. Hacı Murad-ı Veli 2-3 yaşlarında babasıyla hac görevini yapmış olur. Bir müddet Şam’da kalarak Peygamberler şehri olarak bilinen Urfa’ya gelerek yerleşirler. Aliyül-büka ve ailesi burada Halilürrahman Camii şerefinde Hz.     İbrahim makamı olan Halilürrahman’da kapıcılık, hizmetkâr, türbedarlık yapar.

   Hacı Murad-ı Veli Hazretleri Türkistanlı İslam Âlimi olarak bilinen Hoca Ahmet YESEVİ Hazretlerinden almış olduğu feyiz ile yetişmiş ender zatlardan biridir. İlim ve irfan sahibi bir kişilik olması kendi yetiştiği döneme de damgasını vurmuştur.
   Halilürrahman Camii şerefinde kaldıkları dönemde el yazısı eserinin olabileceği gerçeği çok kuvvetlidir.
   Hacı Murad-ı Veli ve ailesi İslamiyet’in, Türklüğün bölgelerde yayılması için Tosya Akçakavak köyüne gelirler, uzun bir süre burada kalırlar. Kayıtlar ve belgelerce de kuvvetli bir rivayettir. Bir başka rivayete göre (halk arasında) babası Aliyül-büka Hazretleri ailesiyle beraber Urfa’dan ayrılarak Anadolu’ya Ankara’nın Kalecik İlçesine bağlı Baykuş Boğazı Eski köy denen bölgeye gelerek yerleşir. Kalecik Tekfuru tarafından zülüm ve baskılara maruz kalır. Hacı Murad-ı Veli Hazretleri ve ailesi bölgeyi terk etme kararı alırlar. 1187 Yılında Çankırı Eldivan Seydi Köy ‘e ailesi ile birlikte gelerek yerleşirler.
   1187 – 1207 Yılları arası ömrünün son yıllarına rastlamaktadır. Tosya- Akçakavak köyünden ayrılmaları kolay olmamıştır. Tüm mallarını vakıf ve arazilerini bırakmak zorunda kalmıştır. (Nezaret sonrası evkaf kataloğu ve Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivinden)
   Babasının Ilgaz Yerkuyu Köyü’nde, Annesi Hatice Sultan’ın Korgun – Handırı Köyü’nde, Eşi Ayşe Hatun’un Kalecik bölgesindeki Eskiköy civarında meftun olduğu bilinmektedir. Seyyid Hacı Murad-ı Veli Hz. gelişleri ile köyün önceki adı Esköy – Eski Köy olarak geçmekte iken Seydi adını alarak 12.yy’dan bugüne kadar gelmektedir.
   Anadolu Selçuklu Sultanı II. Kılıçaslan dönemine rastlar. İslam’ın ve Türklüğün yayılması için büyük görevler verilmiştir. Seyyid Hacı Murad-ı Veli Hazretleri İslam’ın yayılmasında sevgi, saygı, muhabbet, hoşgörü, hürmet ve dayanışma anlayışı felsefesiyle bölge halkına örnek olmuştur.
   Çankırı ve civarında ünü duyulan Hacı Murad-ı Veli’nin öğrencisi olabilmek için kervanlara katılmak suretiyle ipek yolunun (yolcu ve salcı yolu) (Sinop, Kastamonu , Çankırı) Hıdırlık  - Mudun – Çiftlik ve Seydi Köyü’ndeki bölgelere gelir, makama uğrayıp ziyaret ederler.
   Hacı Murad-ı Veli Hazretleri fakir fukaranın ihtiyaçlarını temin için araziler alırdı. Vakıflar ihdas ederdi. Vakıf ve arazilere sahip çıkardı. Anadolu’da yaşadığı çevrelere, ağızdan ağıza dolaşan bütün İslam ülkelerinde saygı ile anılan büyük bir Türk bilgini ALP AREN idi.

   Güzel ahlakı, yumuşaklığı, merhameti ile tanınan Seyyid Hacı Murad-ı Veli Hazretleri senelerce Kastamonu, Çankırı, Tosya yörelerinde yaptığı sohbetlerde sevenlerine doğru yolu, güzel ahlakı , İslam dini hakkında temel bilgilerle donanımını sağladı. Alim, fazilet sahibi haram ve şüphelilerden şiddetle kaçınan Allah’ın rızasını almak için çalışan Seyyid Hacı Murad-ı Veli Hazretleri ömrünün son gününe kadar hatta son saatine kadar insanlara İslamiyetin emir ve yasaklarını anlatır, onların dünya ve ahiret saadetine kavuşması için gayret ederdi. Dergahından fakirlere, yolculara, kimsesiz ve ihtiyaç sahiplerine ikramda bulunurdu.